Seramik en basit tarifiyle “çok yüksek sıcaklıkta pişirilmiş toprak” demektir. Seramiğin tarihi, uygarlık kadar eski olup bir rivayete göre insan su ihtiyacını karşılayabilmek için çareler ararken yağmurdan ıslanan bir cins toprak bulmuştur. Bu toprak suyu uzun süre muhafaza edebilen, plastik ve ıslanınca şekil alabilen, su geçirgenliği az olan bu malzemenin adı “Kil” idi. Bu malzemeden yaptığı ve su taşıyan bu kabı yanmakta olan ateşe düşüren insanoğlu bu sayede kilin ateş sönünce seramik çanağa döndüğü keşfetti.
İlk seramiğin M.Ö. 6000 yıllarında Anadolu’da üretildiği bilinmektedir. Çatalhöyük’teki kazılarda elde edilen seramik parçaları, aradan geçen 8000 yıl boyunca bozulmadan günümüze ulaşmış, bizlere insanlık tarihi ile ilgili ilk ipuçlarını veren en değerli kaynaklardan biri yine bu seramik kalıntılar olmuştur. Binlerce asır bozulmadan günümüze gelen bu seramikler üzerinde bulunan yazı, resim ve semboller sayesinde geçmiş uygarlıkların yaşam tarzları ve kültürel farklılıkları hakkında bilgi edinilmiştir. İlk çanak çömlek tipi seramiklerin M.Ö. 6000 yıllarında Anadolu’da bulunmasının ardından ilk sırlı seramiğin M.Ö 4000 yıllarında Mısır’da yapıldığı tespit edilmiştir. Seramik sanatı Anadolu ve Mısır’dan sonra Girit adasına yayılmıştır.
Mezopotamya’da M.Ö. 3500 yıllarında Sümerler tarafından pişmiş tuğla ile yapılmış saraylar ve yollar olduğu, yine M.Ö 1200 yıllarında yapılan Babil kulelerinde ve Babil saraylarında pişmiş tuğla kullanıldığı bilinmektedir. Mısır piramitleri iç kısımları tuğla ile örülmüştür. Tuğla Roma uygarlığı döneminde çok büyük gelişme göstermiştir. Hitit, Lidya, Frigya, Urartu ve Roma uygarlıklarının şifreleri, büyük ölçüde seramikler sayesinde çözülmektedir.
M.S. 12. yüzyılda İtalya’da Faenza şehrinde, Mayorka adalarında daha ileri teknikler ve teknoloji ile üretimler başlamış, 17. yüzyılda ise çini üretiminde gelişmeler yaşanmıştır. Fransa’da Sevr’de ve Ruen’de, Hollanda’da ve Almanya’da bazı fabrikalar büyük ebatta seramik ürünler üretmeye başlamıştır. Porselen ise 10. yüzyıldan itibaren Avrupa’da tanınmaktaydı. 17. yüzyılda Avrupa’da ilk porselen araştırmaları başlamış, 1750 yılında ise üretim gerçekleşmiştir. Ancak ilk porselen eşya Çin’de bulunmuş, bu porselen eşyaların Avrupa’ya ilk gelişi Marco Polo’nun Çin’den İtalya’ya getirmesi ile olmuştur.
Zamanla Portekizli tüccarlar tarafından Avrupa’ya getirilen porselenler çok beğenilmiş bu sayede Avrupa porselen araştırmalarına başlamıştır. Seramiğin ilk fabrikasyon üretimi Almanya’nın Meissen kentinde başlamış, ilk porselen fabrikaları ise ilk olarak Fransa’nın Sevr şehrinde, sonraları Petersburg’da, 1770 yılında Kopenhag ve 1794 yılında İngiltere’de kurulmuştur. Bugün ise seramik, binaların iç ve dış yüzeylerinde ve zemin kaplamalarında kullanılan önemli bir dekorasyon malzemesidir.
Doğadan elde edilen kil, kaolin, kuvars ve feldspat maddelerinin belirli oranda karıştırılması ile elde edilir. Bu maddeler hamur haline getirildikten sonra preslenir ve 1100 derecenin üzerinde yüksek sıcaklıkta fırınlanır. Seramiklerin ön yüzü sır dediğimiz koruyucu bir tabaka ile kaplanır. Seramik, doğadan, doğal yollar ile elde edilen maddelerden üretildiği için sağlıklı ve ekolojik (çevreye zarar vermeyen) bir üründür.